MESUT KARA'NIN SİNEMA SERÜVENİ
Sinema yazarı, yönetmen ve araştırmacı Mesut Kara, Türk sinema tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. 1990'lardan beri sinema yazarlığı yapan Kara, Yeşilçam sinemasının gayri-resmi tarihini oluşturmaya katkı veren kitaplar yayınladı. Ayrıca televizyonlara sinema programları hazırladı, reklam filmlerinde sanat yönetmenliği yaptı, belgesel filmler yönetti.
Kara, sinema yazarlığına başlamadan önce edebiyat alanında da eserler verdi. Bir ara öyküler yazdı, Yitik adlı öyküsü 1985’te Gökyüzü dergisinde yayımlandı. Uç adlı bir edebiyat dergisi çıkardı, Cinemascope’nun üç sayısının yönetmenliğini üstlendi. Ünlem adlı haftalık haber dergisinin sinema editörlüğünü yaptı, Bekir Abi ve Delikli Çınar gibi dergilerde de yazar-editör olarak görev aldı. Birgün ve Evrensel gazetelerinde de yazıları yayınlandı.
Kara, sinemaya olan tutkusunu, neredeyse sinemanın eline doğmuş biri olduğunu söylüyor. Özellikle Yeşilçam sineması emekçileri üzerine yazdığı yazılar, onun sinema aşığı olduğunu kanıtlıyor. Kara, Yeşilçam’ın unutulmaz oyuncuları, yönetmenleri, senaristleri, set işçileriyle ilgili belgesel filmler de yaptı. Erkan Yücel, Yılmaz Güney, Bülent Oran, Hayati Hamzaoğlu, Turgut Özatay gibi isimlerin hayatlarını ve sinemaya katkılarını anlattı. Ayrıca fantastik sinemanın usta yönetmeni Yılmaz Atadeniz ile birlikte çalıştı, bazı filmlerinde asistanlığını, danışmanlığını, metin yazarlığını yaptı.
Kara, son olarak Devlet, Toplum ve Sinema adlı bir kitap yayınladı. Kitabında Türkiye koşullarında biçimlenen sinemanın, toplumsal ve tarihsel bağlamda ortaya çıkışına odaklanıyor. Sinemanın iktidar olgusuyla olan ilişkisini de merkez alıyor. Sinemanın, özellikle 12 Eylül darbesi sonrası nasıl etkilendiğine bakıyor, günümüz sinema pratiğini de değerlendiriyor.
Mesut Kara, sinema yazarlığı, yönetmenliği ve araştırmacılığıyla Türk sinemasına önemli katkılar veren bir isim. Onun çalışmaları, sinemanın tarihini, toplumu, sanatını ve siyasetini anlamak için önemli bir kaynak. Kara, sinemanın hayatı kardeşlik bahçesine dönüştüren bir güç olduğunu söylüyor. Onun sinema serüveni, bu gücün izlerini taşıyor